Haberin var mı?

57. Hükümet (ANASOL) 12 Ocak 2000 günü Ankara’da yapılan liderler zirvesinden ‘Öcalan’ın idam cezasını bekletme kararı çıkarılmıştı. KARAR METNİNDE NE VAR Bülent Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz imzasını taşıyan ‘Karar Metni’nde, ‘Koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAP’ın genel başkanları, bugün (12 Ocak) Başbakanlık’ta yaptıkları toplantıda, AİHM’in teröristbaşı Abdullah Öcalan hakkındaki kesinleşmiş idam cezasının infazının bir süre ertelenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararını ayrıntıları ile değerlendirmişlerdir. Bilindiği gibi Türkiye’nin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHM’in Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde sözkonusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMM’ye gönderilecektir’ deniyor. İşte o metin:

Küresel krizin etkisiyle yükleşe geçen dolar’ı kontrol altına almak isteyen MB dolar satışlarından istediğini elde edemeyince kademeli olarak faiz artırımına gitti. MB bugün tekrar toplandı. Para piyasası kurumu 23 Kasım 2011 tarihli toplantısında yeni faiz kararını açıkladı. PARA POLİTİKASI KURULU KARARI Toplantı Tarihi: 23 Kasım 2011 Toplantıya Katılan Kurul Üyeleri Erdem Basçı (Başkan), Ahmet Faruk Aysan, Turalay Kenç, Necati Şahin, M. İbrahim Turhan, Abdullah Yavaş, Mehmet Yörükoğlu. Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile Bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo–Ters Repo Pazarı’nda uygulanmakta olan faiz oranlarının aşağıdaki gibi sabit tutulmasına karar vermiştir: a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5,75, b) Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 5, borç verme faiz oranı yüzde 12,5, açık piyasa işlemleri çerçevesi

TBMM de il kez bir Osmanlı Padişahı anıldı. TBMM başkanı Cemil Çiçek ne demişti? “Bugün yaşadığımız, geldiğimiz pek çok noktanın temelinde o dönemin konuları, adımları var. Bir çok önemli kararlar o dönemde alındı. Bizim tarihimizin bir parçasıdır.”                                                        Sultan Abdulmecid Abdülmecid dönemi Tanzimât Fermânı’nın ilan edildiği bir dönemdi. Bunun anlamı günümüz deyimiyle reformlardır. Yeni yasama ve reformlar döneminin ilanı Abdulmecid döneminde gerçekleşti.                                                                      Tanzimât Fermânı’nın orjinal metni İçeriğinde neler vardı?(Kısaca) *Eşitlik ilkeleri ve farklılıklara bakılmadan vatandaşlık haklarının tanınması *Adli düzenlemeler (ceza kanunnamesi, ceza mahkemeleri,ticari hukuk vs.) *Vergi düzenlemeleri *Askeri düzenlemeler (Askerlik süresinin kısaltılması,yeni güçlü bir donanma,terfi sisteminin düzenlenmesi vs) Daha bir çok  konuda reformların ilanı dönemi ile günümüzde son döne

Amerika ve Türkiye Esed rejimine baskıyı sürdürüyor. Esed rejimi ise muhalifleri şiddet kullanarak bastırmakta kararlı.                                                                      Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, ülkesine yönelik olası bir müdahalede savaşarak ölmeyi göze alıp almadığı sorusuna, “Kesinlikle, bunu söylemeye bile gerek yok” yanıtını verdi. Esed ayrıca, “Suriye’yi kontrol altına almak için baskı devam edecek, ancak Suriye buna boyun eğmeyecek” dedi. Esed demecinde Arap ülkesi liderlerini Batı’nın ülkesine müdahale etmesi için zemin hazırlamakla suçladı.                                      Suriye Dışişleri Velid El Muallim Suriye Dışişleri Velid El Muallim  düzenlediği basın toplantısıyla Beşşar Esad rejimine yönelik baskılara yine meydan okuyarak gerekirse savaşacaklarını belirtti.   Muallim Mecbur durumda kalırsak savaşacağız ancak biz öyle olmasını ümit etmiyoruz dedi.

Emekli Tuğgeneral Cavit Yenicioğlu (1986 – 1988 dönemi) Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası eski büyük üstatlarındandı.  CENAZESİNE ASKERİ TÖREN DÜZENLENDİ Yenicioğlu ölümünden önce Ankara'daki evinde merdivenden düşerek kalça kemiğini kırmıştı. Yaklaşık bir aydır Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde tedavi gördükten sonra Aralık 2009 da 99 yaşındayken hayatını kaybetti.Cenazeye, aralarında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası Üstadı Salih Evciler, eski üstatlardan Kaya Paşakay'ın da aralarında bulunduğu dernek üyeleri katıldı. Cenazede 1. Ordu Komutanlığı İdari İşler Müdürü Tuğgeneral Ali Doğan İnce, 15. Füze Üst Komutanı Tuğgeneral Cihangir Kalabak ile çok sayıda askeri erkan da hazır bulundu. Cenazeye, Genel Kurmay Başkanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve 1. Ordu Komutanlığı ise çelenk gönderdi.  LOCA GAZETELERDE ÖLÜM İLANI VERDİ Vefatından sonra ailesi dışında Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar locası'da ölüm ilanı verdi.

MİT teki Masonlar kimlerdi? Ahmet Salih Korur:                                          Ahmet Salih Korur (1955 - 1960 arası üstadı Azam) Ahmet Salih Korur 1950-1960 arası dönemki ismiyle Milli Emniyet Hizmeti (MEH)Müsteşarlığına atanmış 1959 da Temmuz ve Ekim aylarında iki defa reisliğe vekalet etmiştir. Ahmet Salih Korur Hür ve kabul edilmiş Masonlar locasının üstadı azamlarındandır. Bu locanın ilk üstad-ı Azam’ı 1909-1910 arasında Talat Paşadır. Ahmet Salih Korur 14.1955-1960 arası 14.büyük üstaddır. 10.Büyük üstad ise Mustafa Kemal’in doktoru Prof.Dr.Mim Kemal Öke’dir (1930 – 1932 arası Ütadı Azam) Ahmet Salih Korur, masonların uyanış dönemi dedikleri dönemin önemli mimarı olarak bilinir. Celalettin Tevfik Karasapan (1899-1974) Mit kayıtlarında ismi Ahmet Celalettin Karasapan olarak geçer. 21 Eylül 1959 tarihinde Milli Emniyet Hizmetleri (MAH) reisliğine tayin edilip 2 Ekim 1959 da göreve başlamış 2 Haziran 1960 da emekli olmuştur Emekiliği sonrasında seçimlerde Afyon senatö

Türkiyenin istihbarat teşkilatı kendi bilhassa işgal dönemlerinde içine sızan yabancı ajanlarla mücadele içinde geçmiş,sık sık kapanıp yeniden açılmıştır. Özet geçmişi: MİT, istihbarat teşkilatı kökenini Cumhuriyet öncesi ve sonrası olarak iki dönemde ele almış. Buna göre Cumhuriyet öncesi dönem, 17 Kasım 1913 tarihinde Enver Paşa tarafından kurulan TEŞKİLÂT-I MAHSUSA isimli istihbarat örgütünden başlıyor. 30 Ekim 1918 de imzalalanan Mondros mütarekesi sonrasında dağılan bu teşkilat; sonrasında 1918 yılları sonlarına doğru KARAKOL CEMİYETİ adında yeni bir istihbarat teşkilatı kurulmuştur. Bu örgüt ise 16 Mart 1920 de İstanbul’un işgaliyle teşkilat mensupları tutuklanarak örgüt kapatılmıştır. Bundan sonra ZABİTAN,YAVUZ ve Genelkurmay Başkanlığının kurduğu ASKERÎ POLİS TEŞKİLÂTI kurulmuş, bu teşkilatın da 21 Mart 1921 de faaliyetlerine son verilmiş ve bundan sonrada yine Genel Kurmay’ın kurduğu TEDKİK HEYETİ ÂMİRLİKLERİ 1Nisan 1921 ile 22 Haziran 1922 arasında faaliyet göstermiştir.

Başlığın rus albesiyle yazılışı: Фирарi Тüмгинираl Мустафa Бакıкı илe Бедреттин Далаn Биларус’та сакланıйор Tümgeneral Mustafa Bakıcı, İrticayla Mücadele Eylem Planı ile ilgili internet  Andıcı davasında yargılanan Albay Dursun Çiçek'in görev yaptığı Bilgi Destek Dairesi'nin başkanı Dursun Çiçek’in komutanıydı. 2007 yılında internet siteleri kurup bunlarla hükümet aleyhine kara propaganda yapmaktan hakkında yakalama kararı verilen Bakıcı basında çıkan haberlere göre rapor alıp emeklilik dilekçesi verdikten sonra sahte kimlikle Habur sınır kapısından Kuzey Irak'taki Zaho kentine, oradan da kendi pasaportuyla  300 bin TL'lik parayla birlikte Kuzey Irak üzerinden Rusya'ya gitti. Tümgeneral Bakıcı'nın İstanbul'da Albay rütbesi ile görev yaptığı sırada tanıştığı Ergenekon sanığı Bedrettin Dalan ile birlikte Belarus’un başkenti Minsk'te Bulgaristan kökenli Musevi asıllı bir işadamının çiftliğinde kaldığı iddia edildi. Belarus'la Türkiye arasında suç

 Dönemin Cumhuriyet gazetesi haberi böyle vermişti. HER ŞEY NASIL BAŞLADI? Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olmasından sonra CHP Tunceli'de sol görüşlü ve 'Dersim Davası' savunuculuğuyla tanınan avukat Hüseyin Aygün'ü ikinci sıradan aday gösterdi. Kemal Kılıçdaroğlu, 1948 yılında Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde doğumlu. Aygün Kamer Gençten sonra Tunceli’de CHP’den 24. dönem milletvekili seçildi. Aygün Dersim İsyanı’yla ilgili çalışmalarıyla tanınan bir avukat. “Dersim 1938 ve Zorunlu İskan” adlı kitabın yazarı olan Aygün, aynı zamanda bir çok internet sitesi ve yayında Dersim olaylarıyla ilgili yazılar yazıyor. CHP Tunceli millet vekili Hüseyin Aygün ZAMAN GAZETESİNE DEMEÇ VERDİ CHP Milletvekili Hüseyin Aygün, 10 Kasım’da Zaman gazetesine verdiği demeçte Dersim katliamının sorumlusunun devlet ve o dönemin CHP iktidarı olduğunu, Mustafa Kemal Atatürk'ün katliamdan haberdar olmamasının mümkün olamayacağını söyledi. NELER SÖYLEDİ? “Bu dönem boyun

PKK'dan büyük kaçış: 2 bin 400 terörist teslim oldu Terör örgütü PKK'dan kaçış hızla artıyor. KCK, "Kürtler dağlara çıksın" çağrısı yaptı. Jandarma ve polisin kırsalda yaptığı operasyonlar, meyvelerini vermeye başladı. Terör örgütü PKK'dan kaçış hızla artıyor. Örgüt adeta şoka girdi. 2 bin 400 terörist teslim oldu. Terör örgütü PKK'dan kaçış ve teslim olma süreci başlayınca eleman sıkıntısı çekince örgütün üst yapısı KCK, "Kürtler dağlara çıksın" çağrısı yaptı. ÖRGÜTTE BÜYÜK KAÇIŞ Terör örgütü PKK'nın 'girilemez' denilen kamplarının yerle bir edilmesi ve son dönemde başarıyla tamamlanan askeri operasyonlar, örgütte büyük kaçışa yol açtı. İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, bugüne kadar 3 bin 400 teröristin etkisiz hale getirildiği söyledi. Özel harekat güçleriyle birlikte polis özel harekatın da kırsala inmesi sonucu örgütün 'efsane' olarak nitelendirdiği Hakkari'deki Kavaklı kampı ile Şırnak'ın Kato Dağı'nda bulun

                                                                                Silvio Berlusconi Küresel kriz Avrupa ülkelerinde istifaları getirdi. Önce Yunanistan’da Papandreu istifasını bildirdi şimdide İtalya’da Silvio Berlusconi. Avrupa’nın en büyük ikinci ekonomisi olan İtalya 1,9 trilyon EURO borç ile,  1999 dan itibaren EURO tarihinin en yüksek borçlanma oranına ulaşınca piyasalar ve parti içinden istifa baskısıyla hükümet daha fazla dayanamadı. Almanya ve Fransa önderliğinde AB, İtalyan hükümetinden Kamu borcunun azaltılması ve büyümeyle ilgili reformlar istemişti ama İtalyan hükümeti beklenen tasarrufu yapamadıkça borç krizi ile birlikte siyasi kriz de derinleşti ve hükümet istifa etmek zorunda kaldı.

                                             Murat Karayılan PKK nın en üst düzeyde AKP ve Gülen cemaati karşıtlığının arkasında siyasi hedefler mi var? Hükümet “Açılım” dedi, “Barış” dedi suçlandı. Operasyonlar Ramazan dolayısı ile ertelendi suçlandı. Sonunda Hakkari’deki 24 askerin şehit edilmesi olayı karşısında Hükümet operasyon düğmesine bastı. Başbakan Daha önceleri “Bizi şiddetin içine çekmek istiyorlar” demişti. Operasyonlar da Hakkari saldırısını yapan PKK lıların ölümleri örgüt tarafından “Vahşet,savaş suçu” olarak yorumlandı. Hükümet ve Başbakan sorumlu tutuldu. Bizzat Murat Karayılan tarafından Erdoğan Saddam’a benzetildi. Ardından bir PKK lının Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne ait 'Kartepe' deniz otobüsünü kaçırması gündeme oturdu. PKK lı operasyonda ölü ele geçirildi. Görünürde hiç bir mantıklı amaç taşımayan bu eylem sonunda bu defa İHD hükümete yüklenerek eylemcinin öldürülmesinin hukuk suçu olduğunu iddia etti. Eylem Çeçenlerin 1996 yılında Trabzon’da gemi e

Bu söylentilerin amacı Dünya  kamuoyunun nabzını yoklamak mı? İran’ın nükleer gücünü vurmak üzerine sık sık güncellenen savaş söylentilerinden birisi daha gündemi işgal etti. Böyle bir olasılık için ciddi bir hazırlık,ciddi bir girişim olmamasına rağmen savaş hazırlıklarının yapıldığına dair söylentiler büyük olasılıkla yine kamuoyu yoklaması amacı taşıyordur. Ortada ciddi bir hazırlık olmamasına rağmen böyle bir söylentinin,tartışmanın çıkması demek henüz diplomatik aşamadaki bir harekatın basına sızması anlamına gelir ki bu ihtimal çok zayıftır. Gizli yürütülmesi gereken bir hazırlığın basına yansıması demek gizli bilgilerin deşifre olması ve ya çalınması anlamına gelebilir. Amaç ne? Olay kendi içinde değerlendirilecekse İran’a karşı olası bir saldırıya karşı kamuoyu yoklaması ve Dünya kamuyunun dikkatini İran'ın Nükleer gücüne çekmek olduğunu düşündürecek bir tartışmaya benziyor. İsrail her zamanki gibi  kendisi için tehlike olarak gördüğü İran'ın nükleer gücüne kar

Türk medyasına seslenen Murat Karayılan son açıklamasında GLADYO kaynaklı  Ergenekon yapılanmasına değindi. Karayılan“Bu konuda önemli bazı hususları söyleyeceğim: Türkiye’de NATO’ya bağlı oluşturulmuş Gladio’nun Ergenekon biçiminde uzun bir süre rol oynadığı bir gerçektir. Bu Gladio bugün kılıf değiştirmektedir. Ergenekon’un Kürt Özgürlük Hareketi’ne ve Türkiye demokrasi güçlerine karşı kullanılması sonucunda yeterince yıpranması, çeteleşmesi ve devlet için de bir ağırlık haline gelmesi nedeniyle Ergenekon’un devre dışı bırakılması projesi temelinde kılıf değiştirmektedir. Dedi EGENEKON DÖNEMİ Yakın geçmişte bir dönem sağ-sol çatışmalarına sahne Türk toprakları,Kürt-Türk kavgasında ev sahipliği yapar oldu. Her şeye rağmen Alevi-Sünni çatışması çıkarılamadı,Madımaklar yetmedi. Komşu Müslüman ülkeler Türkiye için tehdit olarak gösterildi. Bilim ve  teknoloji alanındaki çalışmalar engellendi. Ordu ve devlet içinde Müslüman kesim düşman olarak tanımlandı,atıldı,takibe alındı,dışla

Partinin açıklamasına göre ,KIT 21 Ekim 1980 yılında Sayın Prof. Dr. Muhammed Saleh Gabori Başkanlığında bir heyet tarafından Partiya İslamiya Kurdistan-PIK adı ile  kurulan İslami bir partidir. Partinin siyasi mücadelesinin amacı Kürtlerin baskı ve zulüm karşısında meşru haklarını aramaktır.                                  Genel sekreter Hikmet Serbilind Partinin  genel sekreteri Hikmet Serbilind  Gülen’in PKK nın Hakkari saldırısnda  24 askeri şehit etmesi nedeniyle PKK ile mücadele çıkışını Kürt karşıtı olarak yorumlayıp ağır ithamlarda bulundu. Serbilind'in bu çıkışıdan PKK yı Kürt hareketi olarak,PKK ya karşı operasyon ve eleştirileri de Kürt karşıtı olarak gördüğü anlaşılıyor. TARİHTEN GİRDİ, AKP DEN ÇIKTI “Yıllardır Kürdistan`ı işgal eden sözde Müslümanlar, Müslüman Kürt halkının onur ve haysiyeti ile oynadılar. Tarih de din ve kardeşlik adına Kürtleri inkar ve asimile etmeye çalıştılar. Her dara düştükleri zaman da Müslüman Kürt halkını kardeşlik bahanesi ile yanları

                                                  Fethullah Gülen Pkk’nın Hakkari saldırısında 24 askerin şehit olması Fethullah Gülen’ninde tepkisine neden oldu. Gülen konuşmasında darbeci askeri yönetimi ve terör ile amaca ulaşma mantığını eleştiriyor. Ayrıca bölgeyle daha çok ilgilenilmesi gerektiğini söylüyor. Pkk ise Gülen’in konuşmasını Kürt karşıtı olarak gösteriyor. Gülen’in bu konuşması sonrasında üst üste tepkiler gelmeye başladı. Bunlardan birisi de Murat Karayılan’ın konuşması oldu. Karayılan’a göre AKP ve Gülen cemaati Terörden arındırılmış,bağımsız Kürdistan istemeyen,Pkk’sız bir kürt toplumu için mücadele ve işbirliği yapıyor                                         Murat Karayılan Karayılan’nın konuşmasından “Bu, Gülen cemaati ve AKP’den bazı çevrelerin hazırladığı bir proje temelinde Kürt bağımsız siyasetini çökertmeye dönük ortaya konulmuş bir konsepttir. Böylece kendi öz iradesine dayanan Kürt siyasetini tasfiye edip, zemini işbirlikçi bazı kesimlere açma, kendi Kü

Tkp İstanbul İl örgütü Ak Parti’ye karşı Kck ya destek için eylem yapacağını düzenledikten sonra 03 Kasım 2011 de yürüyüş düzenledi. Tpk Ak Parti’ye karşı dayanışmaya çağırdı. Eylem aynı gün online yayın yapan "haber sol" ve "Yüksekova haber" de duyuruldu . KÜÇÜK SOSYALİSP PARTİLERDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTI Yine aynı gün İstanbul’da Türkiye sosyalist solunu oluşturan küçük siyasi partiler Kck tutuklamalarına karşı Taksim Hill Hotel'de düzenledikleri basın toplantısında ortak basın açıklaması yaptılar. ORTAK BASIN AÇIKLAMASINAKATILAN PARTİLER Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Türkiye Komünist Partisi (TKP) Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) İşçi Kardeşliği Partisi (İKP) Emek Partisi (EMEP)   Sosyalist Parti, Emekçi Hareket Partisi (EHP)   Devrimci İşçi Partisi (DİP) Ve "KCK" (Kürdistan Topluluklar Birliği)   SORULAR *Tkp’nin amacı Ak Parti karşıtlığımı? *Tkp’nin amacı yeni bir ittifakın içine girmek mi? *Tkp’

Suriye’nin Esad rejimi muhalifleri İstanbul’dan mücadele ediyor Suriye’deki katliamlar sonrasında hükümet Esad rejiminin katliamlarına karşı önlemleri konuşmaya başlamıştı. Esad yeniden desteğini çektiği pkk ile anlaştı. Türkiye’de Suriyeli muhaliflere destek vermeye başladı. Birkaç ay önce Türkiye’ye gelerek mücadelesini Türkiye’den sürdüren muhalif lider Ammar Qurabi Türkiye olmadan “devrim olmaz” diyor.                                       muhalif lider Ammar Qurabi Türkiye’deki kampta barınan 60-70 isyancı grubun temsilcisi firari Albay Riyad el Esad, Esad gidene kadar mücadele edeceklerini söyledi.                                                                   Albay Riyad el Esad Gurup Esad rejimini devirmek için şimdilik küçük olsa da   mücadelede kararlılar. Tüm bunlar olurken Chp önderliğinde Türk solu,Suriye’yi ziyaret ederek Esad rejimine destek verdiler.

Kırk kişilik bir heyetle, İP, EMEP ve CHP’li kadın siyasetçiler Esad rejimine destek için 30 Ekim Pazar günü Suriye’ye gittiler. Suriye ziyaretinin Kadınlar Birliğinin daveti üzerine olduğu açıklandı. Ziyaret Esad  rejimine destek olarak yorumlandı. CHP heyetindekimler vardı?  Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler'in yanı sıra Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, İzmir Milletvekili Hülya Güven, Parti Meclisi Üyesi Sema Kendirci, Kadın Kolları Genel Sekreteri Nazik Işık ile Kadın Kolları üyesi Saadet Şen Öner  Mecide Kıtet Güler ’e bir plaket verdi                                                        Birgül Ayman Güler(sağda) Düzenlenen panel sonrasında Güler’in konuşmasından "TERÖR ÖRGÜTÜ FAALİYETİ" — Yaptığımız görüşmelerde çok sıcak ve içten karşılandık. Bu ortamda üç il çerçevesinde ve yaptığımız görüşmelerde yönetimin uyguladığı vahşet gibi bir şeyin, bir iç savaşın olmadığını söylemek istiyorum. Suriye'de bizim gördüğümüz ve genel olarak bili