Müslüman ülkelerin bilim ve teknoloji çalışmalarına düşmanlık
Mustafa Ahmedi Ruşen
İsrail ABD İran arasındaki nükleer kavga ve ambargo çabaları sürerken İranlı 32 yaşındaki bir nükleer bilim adamı terör saldırısının kurbanı oldu.
Böylece son iki yıl içinde beş nükleer bilimadamı sukiast ile hayatını kaybetmiş oldu.
11.01.2012 sabahı bir terör olayına kurban giden İran'lı bilim adamı Dr. Mustafa Ahmedi Ruşen, ‘Natanz’ nükleer tesisinin ticari başkan yardımcısı görevini yürütüyordu.Böylece son iki yıl içinde beş nükleer bilimadamı sukiast ile hayatını kaybetmiş oldu.
sabah saat 08:20 sularında koruması ile birlikte Peugeou 405 aracına binen Dr. Mustafa Ahmedi Ruşen, motorsikletli iki kişi tarafından aracına yapıştıran manyetikli bombanın infilakı sonucunda hayatını kaybetti.
2007 DE 6 FİZİKÇİMİZ UÇAK KAZASINDA HAYATINI KAYBETTİ
İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Isparta'ya 29 Kasım 2007 günü saat 23:20'de havalanması gerekirken, Priştine seferinden geç dönmesi nedeniyle 30 Kasım'da saat 00:51'de toplam 50 yolcu ve 7 mürettebat ile İstanbul'dan kalkış yapan KK4203 sefer sayılı uçak, saat 01:36'da Süleyman Demirel Havalimanı'na inişe geçtiği sırada Isparta'ya 18 km mesafede Keçiborlu'da düştü.
Düşen uçakta hayatını kaybedenlerin arasında bulunan 6 bilimadamının Türkiye'nin nükleer araştırmalarında çok önemli role sahip oldukları ortaya çıktı.
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi'ndeki bir fizik konferansına katılmak üzere uçakta bulunan nükleer fizikçiler Engin Arık, Fatma Şenel Boydağ ve yanlarında bulunan 4 akademisyen kazada hayatını kaybedenler arasındaydı.
UÇAK KAZASINDA HAYATINI KAYBEDEN BİLİMADAMLARI
Boğaziçi Üniversitesinden Prof. Dr. Engin Arık,
Araştırma Görevlisi Özgen Berkol Doğan,
Yüksek Lisans Öğrencisi Engin Abat
Doğuş Üniversitesinden Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ,
Doç. Dr. İskender Hikmet
Araştırma Görevlisi Mustafa Fidan
Bu ekip CERN deneylerine gözlemci olarak katılıyorlardı ve CERN benzeri Türk Hızlandırıcı Merkezi Teknik Tasarımı üzerinde çalışıyorlardı.
KAZANIN ZAMANLAMASI DİKKAT ÇEKİCİ
08/05/2007 de 5654 numaralı kanun olan Nükleer Güç Santralarının Kurulması Ve İşletilmesi İle Enerji Satışına İlişkin kanun sonrasında TMM de Nükleer santral kurulması ile ilgili karar alındı.
Türkiye’de nükleer santral kurulması ile ilgili 11 Kasım 2007 yılı meclis kararı(bkz.1)ndan 18 gün sonra bu kaza gerçekleşmiş ve Türkiye’nin nükleer fizikte öncü fizikçileri bu kazada hayatlarını kaybetmişlerdi.
ASELSAN'DA ŞÜPHELİ ÖLÜMLER
2006-2007 yıllarında 6 ay içinde Aselsan'da 3 mühendis şüpheli bir şekilde öldü. İlk ölüm 7 Ağustos 2006'da yaşanırken 16 Ocak 2007 ve 26 Ocak 2007'de iki vaka daha yaşandı. Ölen Hüseyin Başbilen, Aselsan'da milli tank projesini yürütüyordu. Ali Ünal ve Evrim Yançeken F-16 savaş uçaklarının modernizasyonu, komuta kontrol ve şifreleme sistemleri üzerine çalışıyordu. Bir dönem Aselsan'da çalışan mühendis asteğmen Zafer Oluk da mayısta hayatını kaybetmişti.
Bu projeler arasında Türk savaş uçaklarında dış bağımlığı bitirecek dost-düşman ayrımını sağlayan yazılım programı da vardı.
Bu program Türk savaş uçaklarına ABD tarafında veriliyor.
Dost-düşman tanımlamasını ise ADB yapıyor,Türkiye’nin bu yazılımları değiştirme imkanı olmaması nedeniyle ABD nin dost olarak belirlediği savaş uçaklarına karşı ateş etme olanağı yoktu.
Örnek olarak Türkiye ile İsrail arasında olabilecek olası bir düşmanca karşılaşmada İsrail savaş uçakları Türk savaş uçaklarını düşman uçak olarak belirme şansına sahip oldukları için Türk savaş uçaklarına ateş edebilecekken Türk savaş uçakları dost uçak tanımlaması nedeniyle ateş edemeyecekti.
ABD yazılım kodlarını İsrail’e verdiği için İsrail dost-Düşman ayrımını kendisi belirleyebiliyor.
Her şeye rağmen ASELSAN bu projeyi bitirmeyi başardı.
Aselsan’da ki şüpheli ölümler hakkında bağlantılar
Yorumlar