ILIMLI İSLAM-FETHULLAH GÜLEN CIA İLİŞKİSİ (2)

1. BÖLÜMÜNE DEVAMLA...

O tarihlerde ZAMAN gazetesi bu haberi farklı yansıtır.
'AK Parti'nin kapatılması ABD'nin demokrasi anlayışı ile örtüşmez' (3) başlıklı haberi özetleyecek olursak Zaman’ın ön plana çıkardı konular şöyledir:
AK PARTİ, RP ye nazaran İslamcılık gündemi peşinde koşmuyor, Özal çizgisinde reformlar yapıyor,  buna göre Siyasal İslam tehdidi olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.

2008 HAZİRAN AYI  2014 ARALIK AYI ARASI NE DEĞİŞTİ?

Ancak  Önce 2009 da DAVOS toplantısında “ONE MİNUETE” ile ve 31 Mayıs 2010 tarihinde Mavi Marmara olayı patlak verdi ve İsrail ile önemli sorunlar çıktı, peşinden çok geçemeden “EKSEN KAYMASI” tartışmaları gündemde yeri aldı.


Fethullah Gülen ise ABD gazetesi The Wall Street Journall(wsj)sinde IHH Gazze filosunun yardım organizasyonunu eleştiriyordu” (4)

Fethullah Gülen’e göre İsrail’den izin alınmalıydı, otoriteye karşı gelinmemeliydi.
Gülen’in bu tavrı hükümetle camia arasına soğukluk getirmişti.

MİT VE HAKAN FİDAN HEDEFTE
Ak Parti PKK meselesi bitirmek istiyordu ve yeni çözümler arayışı içinde Hakan Fidan’a görev verdi.
13 Eylül 2011 de bir pkk sitesinde Oslo görüşmeleri basına sızdı.
Murat Karayılan Cemaati işaret etti

07.Şubat 2012 de Fethullah Gülen’e yakın savcılar kanalıyla Mit krizi gündeme düştü.
Bu operasyon tamda Başbakanın ameliyatına denk getirilmişti.

Mavi Marmara ile gelinen süreçte bu süreçte Mit Müsteşarı Hakan Fidan’ın İran’daki bazı İsrail ajanlarını İran’a ihbar ettiği üzerine MİT hedef olmaya başladı.
Uludere olayı, Fransa’daki PKK lıların öldürülmesi, Suriye sınırında IHH baskınları ile Mit, Hakan Fidan ve hedef olmaya devam etti.

Özetlersek 2008 raporundan sonra ülkede Batı ve İsrail aleyhine, Türkiye ve Başbakan Erdoğan lehine çok önemli gelişmeler oldu.
Ve giderek güçlenen bir başbakan, Tüm egemenleri karşısına alarak bağımsız politikalar üretiyordu.
17 Aralık operasyonları başladı.
Gün geldi Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Törköne aydınları şaşırtan bir yazı yazdı.
“AKP kapatılmalı” dedi.

Mümtazer Törkene    04.02.2014 tarihli  köşesinde “Siyasal İslâm’dan geriye ne kalacak?” başlıklı yazısında aslında gelinen sürecin şifrelerini veriyordu.
O şifrelere bakıldığında AKP hükümetinin artık rakipsiz kalması nedeniyle Siyasal İslam yükselişinin, devletleşmesi endişeni yansıtıyordu.
“AK Parti-Cemaat kavgası, boydan boya Siyasal İslâm-Sivil İslam çatışmasından ibaret.”
“AK Parti iktidarının özellikle üçüncü dönemi, devlet içinde rakip kalmadığı için Siyasal İslâm’ın her alanda hükümranlığına vesile oldu. Devlet tekelinde sürdürülen din eğitiminin genişlemesi ve sivil İslam geleneğini temsil eden tarikat ve cemaatlerin artık Hükümet’e destek vermek üzere ortak bildiri metni kaleme alır hale gelmesi Siyasal İslâm’ın “Devlet İslam’ı” haline gelmesinin, dolayısıyla sivil alanın devletleşmesinin önemli göstergeleri.”




 (4)(1)    Reclusive Turkish Imam Criticizes Gaza Flotilla


DEVAM EDECEK

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

AĞLAMA DUVARINDA TÜRK PAŞALARI

Milli istihbarat teşkilatı tarihi

Oto karşılaştırma Fiat linea 1.3 multijet, cilo seymbol 1.5 DCI, Hyundaı accent era 1.5 VGT CRDI